2024 yerel seçimlerinde, halk deyim yerindeyse AKP’yi “paçavraya” çevirdi. Çeyrek asırdır bu halk size gereken yetkiyi fazlasıyla verdi. Siyasette güya ustalık dönemi yaşayan muktedirlerin iyice raydan çıktığını gören halkımız verdiği yetkiyi veto etti…
Buraya kadar her şey tamam. Halkımız oy verirken, yetki verirken iyi, fakat “artık siz şirazeden çıktınız, size verdiğimiz yetkileri adeta bizim üzerimizde bir tehdit olarak bize kullanmaya başladınız” diyerek “DUR” deyince muktedir sahiplerinin dengesi bozuldu. “Bu millete hizmetkar olmaya geldik” diyenlerin gerçek yüzleri ortaya çıktı. Aslında söylemleri ile eylemleri birbirini yalanlayan bu güruhun asıl amaçlarının bu millete efendi olmaya kalktıkları anlaşıldı.
Antalya’da, 2019 seçimlerinde Menderes Türel gibi siyasi bir faciayı sandığa gömen Torosların evladı Muhittin Böcek, 2024 yerel seçimlerinde de FETÖ’nün Hamleder Derneği sponsoru Hakan Tütüncü’yü de sandıkta paçavraya çevirdi. Eee tabi bunun bedeli olmalı, oldu da…!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD gezisinde uçakta gizemli bir isim basın mensupları ile birlikte aynı masada yer alıyor. Hülya Koçyiğit’i bilmeyenimiz yoktur. Türk sinemasına bir dönem damga vuran sayın Koçyiğit’in kızı batık turizmci Alkoç’ların eşi Gülşah Alkoçlar. Biraz geçmişe dönüp Menderes Türel zamanına baktığımız zaman, Türel tarafından 28 yıllığına bedava denecek bir bedelle Konyaaltı sahili Alkoçlar’a veriliyor. Antalyalının parası ile Bursa’dan gelen sözde bir turizciye peşkeş çekilen sahilden kazanılan para ile bir televizyon ve bir gazete kurarak Antalya’nın evlatlarına karşı karapropoganda yapılıyor.
30 yıldır belediye başkanlığı yapan ve her seçimde ezici çoğunlukla halkın desteğini alan Muhittin Böcek artık fazla oluyordu. Susturulması gerekiyordu. Bunu da halkın peşkeş çekilen sahilinden kazanılan para ile yapılması gerekiyordu. Kullanışlı en iyi şahıs ise belliydi. Bizim üzüldüğümüz ise, çalışmak zorunda olan evine ekmek götürme mücadelesi veren tertemiz basın emekçileri üzerinden yapılmasıydı. Maalesef sermaye sahipleri planladıkları tuzağa avını siyaseten çekmekte hiç zorlanmadan hayata geçirdiler.
Geçmişte Ergenekon, Balyoz gibi kumpaslarla ordu komutanlarını dize getiren senaryolar hayata geçirilmişti. Onurlu mücadele verenler sonunda haklı olduklarını ispatladılar. Bir çoğu ise, onurlu mücadelelerinin sonunu göremeden ebediyete irtikal ettiler.
Tarih elbette tekerrürden ibarettir. Yörük çocuğu, Antalya’nın evladı Muhittin Böcek’e büyük bir kumpas kurulduğunu düşünüyorum. Benim izlenimim ve gözlemimim budur. Eğer sen fazla oluyorsun, senin haddine mi ? bunları söylemek diyorlarsa alıp bizi de Muhittin başkanın yanına atsınlar. Biz bu konuda antremanlıyız. Bizde eğriye eğri, doğruya doğru…
Sevgili dostlar demem o ki, birilerine peşkeş çektiğiniz Antalya sahillerinden kazanılan para ile, Antalya’nın evladına kara çaldırıyorsanız, gün olur akrep gibi kendinizi sokarsınız… Sandıkta yenemiyorsanız, oturup şapkanızı önünüze koyup düşüneceksiniz. Yargı yoluyla alaşağı etmekle inanın hiç kimseyi inandıramazsınız…