443 Akademisyen'e Kadro Şoku!

GÜNDEM 18.11.2021 - 01:07, Güncelleme: 08.12.2023 - 04:21 1576+ kez okundu.
 

443 Akademisyen'e Kadro Şoku!

Eş rektör Murat Turhan yönetimindeki Akdeniz üniversitesinde yaşananlar, yeni bir mobbing varyantı olarak tarihe geçecek türden. Üniversitenin Akademik Yükseltme Kriterleri değiştirilerek, yönetimin başarısızlığı akademisyenlere çıkartılıyor ve üzeri örtülmek isteniyor.

Erdoğan'ın Kredisi Ne Zamana Kadar Sürecek! 12 Eylül 2016 tarihinde eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın ağabeyi Serhat Albayrak'ın eşi Pakize Şule Albayrak ve 2 çocuğu, Antalya'da geçirdikleri trafik kazasında yaralanmış ve Antalya'ya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Albayrak ailesini hastanede ziyaret etmişti. Bu ziyarette Özkan aileside Sayın Cumhurbaşkanı ile poz vermiş ve rektörlük yolu açılmıştı. Belki buraya kadar herşey normal görülebilir. Ancak tıp alanı dışında yönetim başarısı olmayan kripto ve komitacı bir kadronun üniversiteyi ne hale getirdiğinin hesabının sorulması ve faturasının ödenmesi gerektiği yüksek sesle dillendiriliyor. Akademisyenler huzursuz, yönetimden sorumlu Murat Turhan ise umarsız davranıyor. Akdeniz Üniversitesini Kim Yönetiyor? Yeni yönetim, geçen bir buçuk yılda kalıcı hiç eser bırakamamışken, üniversitenin kurumsal hafızasını yerle bir ediyor, öğretim üyelerine rahat çalışma ortamı sağlaması gerekirken dışlıyor, ötekileştiriyor ve azarlıyor. Güç odaklarına, kentin üst kadrolarına, otelcilere gülücük dağıtan ama evinde kan kusturan bir yönetim tarzı benimseniyor ifadeleri kullanılıyor. Öyle ki her işe karışan Murat Turhan şimdilerde Genel Sekreterin sorumluluk alanındaki memurlarla ve idari kadroyla toplantı yapıyor, ayar veriyor, dalga geçiyor ve sürgüne göndermekle tehdit ediyor. Rektörlük Akademik Kadro ilanına çıkmıyor ve kadro bekleyen 443 akademisyen hem ekonomik hem de moral yönden mobbinge maruz kalıyor, değersizleştiriliyor. Mevcut koşullarda Akdeniz Üniversitesinde akademik kadro almak hayalin ötesine geçmiş durumda. Her şey yolunda gitse bile gelecek 2 ila 3 yıl içinde, kadro bekletilen öğretim üyelerinin kadroya atanamayacağı hesaplanıyor, araştırma görevlileri hiç düşünülmüyor. Döner Sermaye Tıp Fakültesine Akıyor! Yönetim, Tıp Fakültesinin dışında biç bir birimi anlamıyor, akademiyi içselleştirmemiş görünüyor. Üniversitenin tüm kaynakları hastaneye aktarılıyor, proje kelimesinin anlamı sadece tıp alanı için kullanıyor. Bap projeleri unutulmuş durumda. Sırtımızı Cumhurbaşkanına dayadık diyen yeni yönetim, belediye başkanlığına göz kırpıyor, Yörük etkinliklerine katılıyor ve zemin yokluyor. Şu ana kadar Erdoğan'dan onay ve atama alma dışında hiç bir meşruiyeti ve akademik karşılığı bulunmayan Akdeniz üniversitesi yönetiminde Ömer Özkan'da boy gösteriyor, destek oluyor, misafirlerle poz veriyor ve Murat Turhan ile 'biz ayrılmayız' mesajı veriliyor. Hatırlanacağı üzere üniversitedeki FETÖ operasyonlarında adı geçen isimler, yeni yönetimde yer buluyor, 'pasif, işbirlikçi ve ses çıkarmayan alt yöneticiler' pozisyonlarında kalıyor iddiaları konuşuluyor. Geçen 1,5 yıl içinde kendi atadıkları yöneticiler ile yollarını ayıran yönetim ile kimse çalışmak istemiyor. Üniversite mi? Ticarethane mi? Üniversitenin bir ticarethane gibi işletilmesine tepkiler çığ gibi büyürken, Cumhurbaşkanınca atanmış olmanın hazzı ve bir vurdumduymazlık dönemi yaşanıyor. Nüfus ve makamlarını kullanarak, üniversiteye ait iş gücünü, devlet malını ve bilgi işlem alt yapısını şahsi ve kendi yazılım şirketleri adına kullanan Murat Turhan ve Erol Gürpınar'a kimse ses çıkarmıyor, plaket veriliyor ve görevi kötüye kullanmaya alet olunuyor. Murat Turhan'ın kendini zora sokacak hususlarda korumaya aldığı, iz ve kir bırakmamaya gayret gösterdiği biliniyor. Murat Turhan'ın 'HerBirŞeyOlog' olarak rektör Özkan'ın imaj asistanlığını bile yaptığı söyleniyor. Para ve güç insanı farklılaştırıyor, üst yönetimin Döner Sermaye vs. aldığı uçuk ücret miktarlarının bir asgari ücretlinin kat be kat maaşına denk geldiği öne sürülüyor. Özlenen Özkan Kullanılıyor İddiası! Ömer Özkan'ın 2. ci evliliğini Özlenen Özkan'la yaptığı, gerçekte Ömer Özkan ve Murat Turhan'ın gizli gündemlerinin bulunduğu iddia ediliyor. Her ne kadar Ömer Özkan bir tıp doktoru olarak bilinse de özel sağlık kliniğinin dışında Antalya'da 400 dönümlük bir araziye sahip olduğu iddiaları kampüste konuşuluyor. Özkan ailesinin üniversitedeki işleyişi tamamen Murat Turhan'ın kontrolüne bırakarak Antalya'ya ve akademiye zarar verdiği, dolayısıyla devlete zarar verdikleri iddia ediliyor ve AKP'ye olan uzaklığının geçmişte yaşanan olaylardan kaynaklandığı öne sürülüyor. Rektör Özlenen Özkan da AKP ile görünmekten ziyade CHP saflarında bulunmayı tercih ediyor ve yaklaşan seçimler öncesi AKP tabanının altının oyulduğuna işaret ediliyor. Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ile Kaleiçi Old Town Festivalinde görüntü verirken AKP il yönetimi, milletvekilleri ve STK'lara bariyer konuyor. Üniversitede özgürlüklerin kısıtlandığı, işleyişin tıkandığı, işlerin biriktiği, huzurun kalmadığı, Murat Turhan'ın keyfi uygulamaları ile Akdeniz üniversitesinin karanlığa doğru yol aldığı ve liyakatsizlik şikayetleri yapılıyor. Erdoğan'ın; 'Atanmış olmak sınırsız aleyhde tasarruf yetkisini vermez' sözü göz aradı ediliyor ve Akdeniz Üniversitesindeki kargaşa duracak gibi görünmüyor.
Eş rektör Murat Turhan yönetimindeki Akdeniz üniversitesinde yaşananlar, yeni bir mobbing varyantı olarak tarihe geçecek türden. Üniversitenin Akademik Yükseltme Kriterleri değiştirilerek, yönetimin başarısızlığı akademisyenlere çıkartılıyor ve üzeri örtülmek isteniyor.
Erdoğan'ın Kredisi Ne Zamana Kadar Sürecek!
12 Eylül 2016 tarihinde eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın ağabeyi Serhat Albayrak'ın eşi Pakize Şule Albayrak ve 2 çocuğu, Antalya'da geçirdikleri trafik kazasında yaralanmış ve Antalya'ya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Albayrak ailesini hastanede ziyaret etmişti. Bu ziyarette Özkan aileside Sayın Cumhurbaşkanı ile poz vermiş ve rektörlük yolu açılmıştı. Belki buraya kadar herşey normal görülebilir. Ancak tıp alanı dışında yönetim başarısı olmayan kripto ve komitacı bir kadronun üniversiteyi ne hale getirdiğinin hesabının sorulması ve faturasının ödenmesi gerektiği yüksek sesle dillendiriliyor. Akademisyenler huzursuz, yönetimden sorumlu Murat Turhan ise umarsız davranıyor.
Akdeniz Üniversitesini Kim Yönetiyor?
Yeni yönetim, geçen bir buçuk yılda kalıcı hiç eser bırakamamışken, üniversitenin kurumsal hafızasını yerle bir ediyor, öğretim üyelerine rahat çalışma ortamı sağlaması gerekirken dışlıyor, ötekileştiriyor ve azarlıyor. Güç odaklarına, kentin üst kadrolarına, otelcilere gülücük dağıtan ama evinde kan kusturan bir yönetim tarzı benimseniyor ifadeleri kullanılıyor. Öyle ki her işe karışan Murat Turhan şimdilerde Genel Sekreterin sorumluluk alanındaki memurlarla ve idari kadroyla toplantı yapıyor, ayar veriyor, dalga geçiyor ve sürgüne göndermekle tehdit ediyor. Rektörlük Akademik Kadro ilanına çıkmıyor ve kadro bekleyen 443 akademisyen hem ekonomik hem de moral yönden mobbinge maruz kalıyor, değersizleştiriliyor. Mevcut koşullarda Akdeniz Üniversitesinde akademik kadro almak hayalin ötesine geçmiş durumda. Her şey yolunda gitse bile gelecek 2 ila 3 yıl içinde, kadro bekletilen öğretim üyelerinin kadroya atanamayacağı hesaplanıyor, araştırma görevlileri hiç düşünülmüyor.
Döner Sermaye Tıp Fakültesine Akıyor!
Yönetim, Tıp Fakültesinin dışında biç bir birimi anlamıyor, akademiyi içselleştirmemiş görünüyor. Üniversitenin tüm kaynakları hastaneye aktarılıyor, proje kelimesinin anlamı sadece tıp alanı için kullanıyor. Bap projeleri unutulmuş durumda. Sırtımızı Cumhurbaşkanına dayadık diyen yeni yönetim, belediye başkanlığına göz kırpıyor, Yörük etkinliklerine katılıyor ve zemin yokluyor. Şu ana kadar Erdoğan'dan onay ve atama alma dışında hiç bir meşruiyeti ve akademik karşılığı bulunmayan Akdeniz üniversitesi yönetiminde Ömer Özkan'da boy gösteriyor, destek oluyor, misafirlerle poz veriyor ve Murat Turhan ile 'biz ayrılmayız' mesajı veriliyor. Hatırlanacağı üzere üniversitedeki FETÖ operasyonlarında adı geçen isimler, yeni yönetimde yer buluyor, 'pasif, işbirlikçi ve ses çıkarmayan alt yöneticiler' pozisyonlarında kalıyor iddiaları konuşuluyor. Geçen 1,5 yıl içinde kendi atadıkları yöneticiler ile yollarını ayıran yönetim ile kimse çalışmak istemiyor.
Üniversite mi? Ticarethane mi?
Üniversitenin bir ticarethane gibi işletilmesine tepkiler çığ gibi büyürken, Cumhurbaşkanınca atanmış olmanın hazzı ve bir vurdumduymazlık dönemi yaşanıyor.
Nüfus ve makamlarını kullanarak, üniversiteye ait iş gücünü, devlet malını ve bilgi işlem alt yapısını şahsi ve kendi yazılım şirketleri adına kullanan Murat Turhan ve Erol Gürpınar'a kimse ses çıkarmıyor, plaket veriliyor ve görevi kötüye kullanmaya alet olunuyor. Murat Turhan'ın kendini zora sokacak hususlarda korumaya aldığı, iz ve kir bırakmamaya gayret gösterdiği biliniyor. Murat Turhan'ın 'HerBirŞeyOlog' olarak rektör Özkan'ın imaj asistanlığını bile yaptığı söyleniyor. Para ve güç insanı farklılaştırıyor, üst yönetimin Döner Sermaye vs. aldığı uçuk ücret miktarlarının bir asgari ücretlinin kat be kat maaşına denk geldiği öne sürülüyor.
Özlenen Özkan Kullanılıyor İddiası!
Ömer Özkan'ın 2. ci evliliğini Özlenen Özkan'la yaptığı, gerçekte Ömer Özkan ve Murat Turhan'ın gizli gündemlerinin bulunduğu iddia ediliyor. Her ne kadar Ömer Özkan bir tıp doktoru olarak bilinse de özel sağlık kliniğinin dışında Antalya'da 400 dönümlük bir araziye sahip olduğu iddiaları kampüste konuşuluyor. Özkan ailesinin üniversitedeki işleyişi tamamen Murat Turhan'ın kontrolüne bırakarak Antalya'ya ve akademiye zarar verdiği, dolayısıyla devlete zarar verdikleri iddia ediliyor ve AKP'ye olan uzaklığının geçmişte yaşanan olaylardan kaynaklandığı öne sürülüyor. Rektör Özlenen Özkan da AKP ile görünmekten ziyade CHP saflarında bulunmayı tercih ediyor ve yaklaşan seçimler öncesi AKP tabanının altının oyulduğuna işaret ediliyor. Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ile Kaleiçi Old Town Festivalinde görüntü verirken AKP il yönetimi, milletvekilleri ve STK'lara bariyer konuyor. Üniversitede özgürlüklerin kısıtlandığı, işleyişin tıkandığı, işlerin biriktiği, huzurun kalmadığı, Murat Turhan'ın keyfi uygulamaları ile Akdeniz üniversitesinin karanlığa doğru yol aldığı ve liyakatsizlik şikayetleri yapılıyor. Erdoğan'ın; 'Atanmış olmak sınırsız aleyhde tasarruf yetkisini vermez' sözü göz aradı ediliyor ve Akdeniz Üniversitesindeki kargaşa duracak gibi görünmüyor.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazeteakdeniz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.