Hakan Çırak
Köşe Yazarı
Hakan Çırak
 

Konu Peker mi?

Son günlerde Sedat Peker videoları ülkenin gündeminin tam merkezine oturdu. Ekonomi, pandemi hepsi neredeyse unutuldu. Herkes netflix dizisi gibi Peker tarafından ortaya atılan iddiaları izliyor, hem de nefesini tutmuş bir şekilde. Elbette Peker'in iddiaları ne kadar doğru bilemiyorum. Fakat pek çok iddiasının gerçeği yansıttığı düşüncesi halkta hakim. Konuştuğum herkes Peker doğru söylüyor düşüncesinde. Bunun nedeni ise bugüne kadar yayınlanan 7 videoda ortaya atılan iddiaların savcıları harekete geçirmemesi. Ki yakın bir tarihte böyle bir soruşturmaya şahsen ihtimal vermiyorum. Belki bir kaç yıl sonra... Ve aklıma damadın istifa ederken yazdığı son iki cümle geliyor. "At izi, it izine karıştı. Allah sonumuzu hayreylesin" Aslında burada irdelenmesi gereken konu, Sedat Peker'in açıklamalarından öte, demokrasi ve hukukun kalmadığı bir ülkede gelinen nokta. Kim düşüncesine söylese veya mevcut iktidarın hoşuna gitmeyecek birşeyler dile getirse " Ya fetöcü yada dış güçlerin adamı" olarak yaftalandı. Kişinin demokratik eleştiri hakkı olduğu unutuldu. Hukuk ise haklının hukuku olmaktan çıkarak, güçlünün hukukuna evrildi. Neresinden bakarsanız, orasından elinizde kalacak bir tablo. Bu tablonun elbette sonsuza kadar sürdürülebilmesi mümkün değildi. Değil de. Tek çare halkın en büyük isteği olan gerçek demokrasi ve hukuka dönüş. Eğer bu olmazsa, yakın başka Peker'ler çıkar, başka iddialarda bulunur. Bunun sonu gelmez. Nihayetinde ise yıllardır olmadığımız iddia edilen "kabile devleti"ne dönüşürüz. İşte burada Sedat Peker "Pandora'nın kutususunu" açan adam durumunda. Ve bunun arkası gelir mi? hep birlikte göreceğiz. Fakat konu Peker değil. Gelinen nokta. Öte yandan Peker'in açıklamalarının 50 milyon civarında kişi tarafından izlenmesine rağmen, her konuda açıklama yapan Erdoğan'ın konuya ilişkin olarak direkt bir açıklama yapmamasını veya Soylu'ya sahip çıkan bir tavır sergilememesini de çok manidar! buluyorum. Kendi atadığı İçişleri bakanına sahip çıkması gerekmez mi? Zira o sustukça, partisi tabanını kaybediyor. Görünen o ki, böyle devam ettiği sürece AKP kan kaybetmeye devam edecek. Ankara ve İstanbul gazetecisi olmadığımız için olayların iç yüzüne orada gazetecilik yapanlar kadar tabi ki hakim değilim. Bu sadece Antalya'dan izlediğim ve gözlemlediğim kadarı ile oluşan düşüncelerim. Ankara'daki hesapları dahası dengeleri bilmem mümkün değil. Sonuçta bekleyecek ve göreceğiz. Hayata dair ne varsa hiçbiri sonsuza kadar sürdürülebilir değildir. Az beklersin yada çok beklersin ama sonunda neticeyi görürsün. Atalar ne demiş, görünen yolun sonu yakındır. Ve gerçeklerin de mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Kimin ne yaptığını? kimin doğru söylediğini? kimin iftira attığını göreceğiz! Az kaldı... Sağlıcakla
Ekleme Tarihi: 23 Mayıs 2021 - Pazar
Hakan Çırak

Konu Peker mi?

Son günlerde Sedat Peker videoları ülkenin gündeminin tam merkezine oturdu. Ekonomi, pandemi hepsi neredeyse unutuldu. Herkes netflix dizisi gibi Peker tarafından ortaya atılan iddiaları izliyor, hem de nefesini tutmuş bir şekilde. Elbette Peker'in iddiaları ne kadar doğru bilemiyorum. Fakat pek çok iddiasının gerçeği yansıttığı düşüncesi halkta hakim. Konuştuğum herkes Peker doğru söylüyor düşüncesinde. Bunun nedeni ise bugüne kadar yayınlanan 7 videoda ortaya atılan iddiaların savcıları harekete geçirmemesi. Ki yakın bir tarihte böyle bir soruşturmaya şahsen ihtimal vermiyorum. Belki bir kaç yıl sonra...

Ve aklıma damadın istifa ederken yazdığı son iki cümle geliyor. "At izi, it izine karıştı. Allah sonumuzu hayreylesin"

Aslında burada irdelenmesi gereken konu, Sedat Peker'in açıklamalarından öte, demokrasi ve hukukun kalmadığı bir ülkede gelinen nokta. Kim düşüncesine söylese veya mevcut iktidarın hoşuna gitmeyecek birşeyler dile getirse " Ya fetöcü yada dış güçlerin adamı" olarak yaftalandı. Kişinin demokratik eleştiri hakkı olduğu unutuldu. Hukuk ise haklının hukuku olmaktan çıkarak, güçlünün hukukuna evrildi. Neresinden bakarsanız, orasından elinizde kalacak bir tablo.

Bu tablonun elbette sonsuza kadar sürdürülebilmesi mümkün değildi. Değil de. Tek çare halkın en büyük isteği olan gerçek demokrasi ve hukuka dönüş. Eğer bu olmazsa, yakın başka Peker'ler çıkar, başka iddialarda bulunur. Bunun sonu gelmez. Nihayetinde ise yıllardır olmadığımız iddia edilen "kabile devleti"ne dönüşürüz.

İşte burada Sedat Peker "Pandora'nın kutususunu" açan adam durumunda. Ve bunun arkası gelir mi? hep birlikte göreceğiz. Fakat konu Peker değil. Gelinen nokta.

Öte yandan Peker'in açıklamalarının 50 milyon civarında kişi tarafından izlenmesine rağmen, her konuda açıklama yapan Erdoğan'ın konuya ilişkin olarak direkt bir açıklama yapmamasını veya Soylu'ya sahip çıkan bir tavır sergilememesini de çok manidar! buluyorum. Kendi atadığı İçişleri bakanına sahip çıkması gerekmez mi?

Zira o sustukça, partisi tabanını kaybediyor. Görünen o ki, böyle devam ettiği sürece AKP kan kaybetmeye devam edecek.

Ankara ve İstanbul gazetecisi olmadığımız için olayların iç yüzüne orada gazetecilik yapanlar kadar tabi ki hakim değilim. Bu sadece Antalya'dan izlediğim ve gözlemlediğim kadarı ile oluşan düşüncelerim. Ankara'daki hesapları dahası dengeleri bilmem mümkün değil.

Sonuçta bekleyecek ve göreceğiz. Hayata dair ne varsa hiçbiri sonsuza kadar sürdürülebilir değildir. Az beklersin yada çok beklersin ama sonunda neticeyi görürsün. Atalar ne demiş, görünen yolun sonu yakındır. Ve gerçeklerin de mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır.

Kimin ne yaptığını? kimin doğru söylediğini? kimin iftira attığını göreceğiz!

Az kaldı...

Sağlıcakla

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazeteakdeniz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.