Memleket son bir aydır Sedat Peker'in açıklamalarına kilitlenmiş durumda. Son videosu bu yazıyı yazdığım saatlerde 11 milyonun üzerinde izlenmişti. Toplamda ise tüm videoları 70 milyon defa. Ben, Sizler,siyasiler hala daha izlemeye devam ediyoruz. İşin üzücü tarafı Yargı da herkes gibi seyrediyor. Oysa,Erkam Yıldırım'ın gittiği tarihte Venezüela'ya kit falan götüren olmamış.Bunu bazı ulusal gazeteler haber yaptı. Ama yargıdan çıt yok.Bunu yazıyor olmakta bu konjonktürde hiçbir şeyi değiştirecek gibi gözükmüyor. O nedenle de en azından bende bundan sonra sadece izleyeceğim. Fakat kimse unutmasın ki, demokrasi ve adaletin olmadığı yerde hiçbir güzellik neşet etmez. Ekonomimiz ise süper son açıklanan verilere göre 7 büyümüşüz. MaaşAllah diyorum. Bu kadar iş yeri kapalı iken ve dolar'ın 8.60 olduğu bir ortamda üretim olmadan böyle bir büyüme elde edildiğine inanan varsa hepsini'yürekten tebrik' ediyorum. Ekonomist değilim ama sokağa çıkan birisi olarak benim ekonomik olarak bir büyüme görmediğimi bilmenizi isterim.Vatandaş kan ağlıyor. Diğer yandan ülkenin lokomotifi olan turizm sektörü de pek iç açıcı sinyaller vermiyor. Zira bölgeye gelen turistlerin büyük çoğunluğunun ruslar olduğu ve Rusya'nın ülkemize uçuş yasağını sürdüreceği görülüyor. Kanımca rusların gelmemesi demek Antalya açısından turizmde en az 40 gelir kaybı demek olacaktır. Umarım yanılırım. Ruslar uçuşları açar yada başka ülkelerden gelecek turistlerle beklenen gelir elde edilir. Umudum var mı? yok Çiftçinin halini konuşmaya gerek var mı bilmiyorum. Geçtiğimiz gün ürünlerini tarlada bırakan yada sokağa döken üretici görüntüleri vardı. Çiftçi çaresiz. Sadece çiftçi değil, sabit gelirle dahası asgari ücretle geçinmek zorunda olan herkes ekonomik cendere içerisinde. Kısaca demokrasi sorunlu, adalet sistemi sorunlu, ekonomi sorunlu... Pekçok kişi gırtlagına kadar kredi borcu batağında. Tanıdığım bazı arkadaşlarım yaşadıkları açmazı anlatıyor. Özellikle esnaf olan dostların durumu daha da içler acısı. Dahası önümüzdeki süreçteki bilinmezlikler onları daha da karamsar hale getiriyor. Neresinden tutsanız elinizde kalan, bir avuç azınlığın mutlu, müreffeh yaşadığı bir toplum tablosu gördüğüm. Belki başkaları farklı bir tablo görüyor olabilir. Onlarla aynı pencereden bakmadığımıza eminim. Mevcut iktidar ve izlediği politikalar çerçevesinde şahsen bu açmazın düzeleceğine inanmıyorum.Yazımın başında da söylediğim gibi benim de elimde birşey yok. Sorunlara dikkat çekmek ve dua etmek dışında. Sonuçta toplumlar hak ettikleri şekilde yönetilirler..! Sağlıcakla Kalın...