EŞ REKTÖR MURAT TURHAN’DAN 5 DEV PROJE!

Akdeniz Üniversitesi'nde yapılmaya çlışılan icraatlar.... 1-Mobbing 2-Kadrosuzluk 3-Döner Sermaye İşletmeciliği 4-Asos Programı 5-Belediye Başkanlığı   Üniversiteden Siyasi Demeç! Üniversite koridorlarında konuşulanlar elbette bunlarla sınırlı değil. Seçimle asla Rektör olamayacağı iddia edilen Özlenen Özkan’ın kendisine sunulan makamın sınırlarını aşma planları içerisinde olduğu ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığında gözü olduğu ileri sürülüyor. Büyük Otel sahipleri ile lobi yapan Rektör Özkan bugünlerde Yörükçülük yapıyor, yörükler üzerinden mesajlar veriyor, toplantılarına katılıyor. Özkan’ın bütün demeçleri buram buram siyaset kokuyor, kentin kanaat önderlerine yakın duruyor ve hazırım mesajları veriliyor. Rektör Özkan’ın üniversitenin web sayfasında paylaştığı “3 DEV PROJE” ifadesinde önemli bir ayrıntı yer alıyor ve akademik söylemden ziyade siyaset dili tercih ediliyor. Gelelim Akdeniz Üniversitesi yönetiminin sahip çıkmak istediği Otopark Yapımı işine. Antalyalılar bilirler, Covid-19’a yakalanan Büyükşehir Belediye Başkanı Mühittin Böcek üniversite hastanesinde tedavi görmüş ve sağlığına kavuşmuş, teşekkür mahiyetinde Üniversite’ye katlı bir otopark yaparak memnuniyetini taçlandırmak istemişti. Ama şimdilerde üniversite yönetimi bu projeyi kendisininmiş gibi pazarlıyor? Muhittin Böcek’e karşı yapmacık saygı gösteren üniversite yönetimi, arka planda Büyükşehir Belediyesi yönetimini eleştiriyor, arkasından konuşuyor ve hesaplar yapıyor. Üniversiteyi karanlığa itmiş bulunan yönetimin şimdilerde Büyükşehir Belediye Başkanlığına soyunması “büyük facia” olarak adlandırılıyor. Belediye Başkanlığı Projesi Perdeleniyor mu? Akdeniz Üniversitesinde yaşanan Mobbing iddiaları, kadro alamayan akademisyenler, Murat Turhan’ın tek adam uygulamaları, soruşturmalar, istifalar, duraksayan idari yapı, yapılmayan yönetim kurulu ve senato toplantıları vs. sistemi içinden çıkılmaz bir hale dönüştürmüş durumda. Rektör Özlenen Özkan’ın önünde prompter olmadan konuşamadığı ve üniversitedeki toplantılara da katılamadığı ileri sürülüyor. Üniversitede konuşulmayan tek şey akademi iken, yönetimin kendisini kentin yönetimine taşıma telaşında oluşuna bir anlam verilemiyor. Anlaşılan o ki, Rektör Özkan ve ekibi (Ömer Özkan, Murat Turhan) üniversiteyi yönetmeye değil, üniversiteyi kullanarak Belediye Başkanlığına aday olmuşlar. Anlaşılan diğer bir gerçeklik ise üniversiteyi yönetmek için aydınlanmış olmanın gerekliliğidir. Çünkü aydınlanma için sadece tıp değil, bilim ve felsefe gerekir. Bilim ve felsefe için de sorgulayan bir zihin, eleştiri, özgür düşünce ve ifade özgürlüğü gerekir. Korku imparatorluğu iddialarının yer aldığı Akdeniz üniversitesinde inavasyon yapılamayacağı gibi, yanlış yapıyorsunuz, döner sermayeyi düşünüyorsunuz, tıp fakültesi ile hem hal oluyorsunuz diyenleri giyotine gönderenlerle de inovasyon olmaz. Akdeniz üniversitesi yönetiminin anlamadığı şudur: İtaat ile değil itirazla, tebaa ile değil birey ile özgür akademisyen ile inovasyon olur. Kripto dekanlarla ve kripto idari kadrolarla, siliklerle, korkaklarla ve sinmişlerle ne bilim, ne felsefe, ne sağlık ne de inovasyon ve başarı mümkün olur. Antalya ve Akdeniz Üniversitesi için inovasyon yapabilecek akla, samimiyete ve umuda ihtiyacımız var.