Gerçekte esas sorunun üniversitedeki üst yönetimin Üniversiteye tanımadığı, duyumlara göre üniversiteyi yönetmeye çalıştıkları, aldıkları kararları ve atadıkları kadroları sürekli değiştirmek zorunda kaldıkları biliniyor. Rektörlük binasının öğretim üyelerine kapatıldığı, yönetim kurulu ve senato toplantılarının düzensiz, belirsiz ve emir-komuta zinciri içerisinde yapılması eleştiriliyor. Tıpçı üst kadronun üniversite kavramını içselleştirmediği, alınan kararların demokrasiden uzak ve biz yaptık oldu mantığı taşıdığı ifade ediliyor. Rektör Özkan’ın üniversiteyi neden yönetmediği ya da yönetim becerisinin olup olmadığı da en fazla eleştirilen konuların başında geliyor.
MURAT TURHAN NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR!
Ulusal medyaya konu olan https://www.sozcu.com.tr/.profesorun-2-yillik-rapor. ve itibar suikastciliği ve mobbing içeren haberin yayınlanmasından sonra Prof.Dr. Ömür Taşkın’ın Antalya gazetelerine gönderdiği tezkip haberi Üniversitede yaşananları açıkça ortaya koyuyor. Sözkonusu haber ile Prof. Ömür Taşkın suçlu ilan edilmiş ve Ömür hoca ise yaşadığı haksızlığın Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 03.11.2021 tarih ve 97354392-645 sayılı yazı ile Akdeniz Üniversitesine geri gönderildiği ve hukuki hata yapıldığı ile cevap veriyor. Murat Turhan’ın hırs dolu ve baskın karakteri hukuksuzlukları da beraberinde getiriyor ve tüm fatura Özkan ailesine çıkartılıyor.
PROF. DR. ÖMÜR TAŞKIN TÜRKİYE KANDIRILDI DEMİŞTİ!
Prof. Ömür Taşkın “Rahim nakli gebeliğinde hiç var olmamış kalp atışlarıyla Türkiye kandırıldı” diyerek bir yerel gazeteye şu iddialarda bulunmuştu: “2013 yılında medyaya servis edilen canlı gebelik denemesi, 2013 yılında bilimsel makale ile rapor edilen ‘nonviable’ (canlı olmayan) gebelikle aynı zamanlara denk gelmektedir. 2016’da yayımlanan diğer derlemede yine canlı gebelikten bahsedilmiştir. Bu canlı gebelik 2013-2016 yılları arasında olan farklı bir gebelik olabilir. Bu durum net olarak belirtilmemiştir. Tekrar vurgulamak gerekirse 2013 yılında medyaya servis edilmiş kalp atışlarıyla canlı gebelik vurgusuyla söylenen olay gerçekleri yansıtmamaktadır.” http://www.gunhaber.com.tr/.Akdeniz.475244
Prof. Ömür Taşkın’ın bu çıkışını bir tehdit olarak algılayan üst yönetim hocadan öç almaya girişmiş ve yürüttükleri soruşturma ile itibar suikastciliği girişimi başlatmış görünüyorlar. Taşkın’ın savcılığa verdiği dilekçesinde, “Dönemin tüp bebek sorumlusu şu anki Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Turhan, şimdiki rektör ve ekibinin, daha önceki FETÖ’cü rektör yönetiminde olması bu verileri saklayıp cevap verememesi yanında şuan aynı görevde bulunmaları manidardır” suçlaması da dikkat çekmişti.
SAYIN EMİNE ERDOĞAN’IN KORUMASI ALTINDALAR MI!
Üniversitede yaşanan olayların artık üstü örtülemez boyuta geldiği, yaşanan mobbinglerin, yıldırma ve baskıcı yönetim modelinin taşınamaz olduğu konuşuluyor. Üniversitenin Bilgi İşlem Dairesinde görevli Bilgisayar Mühendisi Çağrı Kesici’nin sır ölümünde de Murat Turhan adı geçmiş ve mobbing nedeniyle intihar ettiği ileri sürülmüştü. Akdeniz Üniversitesi yönetimi ise olay sonrası hiçbir açıklama yapmayarak soruşturma açmamayı tercih etmişti. Her fırsatta Sayın Emine Erdoğan’ın koruması altındayız diyen üniversite yönetimine karşı hiçbir yaptırımın olmayışı da merak konusu ediliyor. Üniversitedeki masonik ve kripto yapılanma CHP desteği ve üniversitedeki Hak-Yol’cu öğretim üyelerinin yardımıyla ile hız kesmeden devam ediyor. Öğretim üyelerine kadro verilmiyor, yapılan atamalar da ise buram buram AKP ve MHP karşıtlığı yaşanıyor.